11 Mart 2010 Perşembe

Son ya da Başlangıç

Bu bilogu açış amacım, çektiğim astrofotoğrafları ve düşünce dünyamı tanıdığım ve hiç bilmediğim insanlarla paylaşmaktı. Başlarda her ne kadar yıllardır sadece evim ve gittiğim okullardan oluşan dar kabuktan küçük dünyamın elverdiği pek az tecrübeyi paylaşmama ve bundan dolayı gelişimini tamamlayamamış üretken olamayan ve sınırlı düşüncelerimin izin verdiği ölçüde yazmama rağmen(ihmallerim ve üşengeçliğim de cabası), hiç de fena gitmiyordu. Dolayısıyla bilogla yeterince ilgilenmiyordum. Şimdilerde ise benim hayatımın aşkı olan Astronomi'den oldukça uzak kaldım. Taşınmamızdan ötürü teleskobuma gerçekten hayati değere sahip olan yeni ekipmanlar almama rağmen bir kez bile kullanma fırsatım olmadı zira artık olamayacak da. Çünkü yeni ev, bir astronomu uykusundan terler içerisinde uyandıracak seviyede gözleme elverişsiz. Gelgelelim yaşama enerjim Astronomi olmadan da bir zombiye döndüm. Hayatımı askıya aldım. Çocukluğumdan beri hayalim kendi ismimle anılacak bir kuyrukluyıldız keşfetmekti. Şimdi ise ne yapacağımı bilmez durumdayım; elim kolum bağlı. Teleskobumu kutusunda ağzı sıkı sıkıya kapatılmış şekilde ne zaman görsem her zamanki gibi geçmişe dair pişmanlıklarım depreşiyor(!). Ah, dedim mi bilmiyorum, hızlı ve zekice düşünemiyorum hiçbir zaman; bu durum beni en fazla, aldığım kararlarda etkiliyor. Neyse. Durum bu... Dolayısıyla zaten oldukça seyrek olan bilog yazılarımı, ilk gözlem yapana kadar süresiz askıya alıyorum. Bunu zaman belirliycek şüphesiz. Eski teleskopsuz Görkem'i ne kadar özlediğimi bilemezsiniz. Al işte gene başladı antikalığım*...

*:Eskinin her zaman mükemmel olma durumu!

Hiç yorum yok: