1 Mayıs 2009 Cuma

Emniyete Buyur!

İki gün önce -çoğu zaman olduğu gibi- akşam 21 sularında üniversiteyi gezmek için çıkmıştım.Her zamanki yörüngeyi takip ederek demir karamancı bilim sitesinin arkasındaki yoldan yürüyordum.Sokak ışıkları kapalıydı ve yoldaki tek insan evladı bendim. Bi ara yanımdan beyaz bir araba geçti.Tam yoldan sola, amfiye doğru sapmıştım ki araba geriye doğru gelip durdu.Önce yol soracaklar herhalde diye düşündüm ama sonra "Genç ,Polis!" diye bir ses duydum. Tırsmadım değil hani.Çünkü bugüne kadar hiçbir aynasızla bırak işi, diyaloğum bile olmamıştır.Neyse.."Kimliğini göster bakalım" dedi.Sivillerdi. Lan acaba ben de "sizin de kimliğinizi görebilir miyim?" desem mi diye düşündüm ,neden sonra vazgeçim. Zira iki kişiydiler; dayak yemiyelim durduk yere..:) İçimden de paranoyak gibi kaoslar geçiriyordum.Ya bunlar polis değillerse, ya beni etkisiz hale getirip -ki birine dirensem diğeri var, sayı farkı söz konusu!- uyuturlarsa sonra da küvette iki tarafımdan ameliyatlı halde uyanırsam.Olmayacak şey değil..Düşündüğüm gibi olmadı. Sadece kimliğime baktı, memleketimi sordu ve "Görkem ne geziyorsun buralarda bu saatte çok ıssız" dedi dışarıda olanı."Hiiç geziyorum.Ne olacak ki üniversite ne güzel sessiz." dedim."Yurtta mı kalıyorsun dedi" ,"evet" dedim."Çok gezme buralarda gene de" diyerek son nasihatlerini de ettiler ve karanlıkta yavaşça kayboldular..Ben de amfiye doğru yoluma devam ettim.Ve sonra önceden gördüğüm beyaz tüylü, zayıf, dik kulaklı, uzun kuyruklu tilkiyi gördüm.yiyecek arıyordu muhtemelen..Yoluma devam ettim...

Hiç yorum yok: